Bir araştırıcıya, bir tanıdığı, bahçesinden bulduğu fındık büyüklüğünde birkaç yumurtacık getirir. Bu oval, beyaz şeyleri iki gün önce bahçesini çapalarken bulmuştur. Bunlar yaz sıcağında açık havada kurumuş ve adeta bir üzüm gibi buruşmuş kertenkele yumurtalarıdır. Araştırıcı, yıl boyunca kertenkele doğumunu görüp fotoğrafla tespit etme imkânını verecek böyle bir anı beklemişti. Ne yazık ki yan gelişmiş kertenkele “embriyo”ları çoktan ölmüşlerdi.
Ertesi sene işe daha erkenden başlar. Bahçesinin bir köşesinde takriben bir metrekare büyüklüğünde, gevşek toprakla doldurulmuş bir yer hazırlar ve mayıs ortasından itibaren güneşlik yerlerde, yol kenarlarında hamile bir dişi kertenkele aramaya çıkar. Bu hayvanlar da nisan sonu ile haziran başı arasında çaprazlaşmalarından, o anda dişinin önceden döllenmiş olma ihtimali büyüktür. Hakikaten bu şansı yakalayıncaya kadar haziran başı olmuştur. Dişi kertenkeleyi bahçesine getirir, böcek, kurtçuk v.s. ile besler ve her gün karnını kontrol eder.
Takriben on gün sonra sabahleyin yine hamile misafire bakmaya geldiğinde hayvancığın zayıflamış vücudunu derhal fark eder. Geceleyin muhakkak yumurtlamış olmalı. Hemen bir arkeolog dikkati ile toprağı tabaka tabaka kaldırır ve takriben 5 santimetre derinlikte yumurtaları bulur. Ucu kırmızı renkli herbiri fındık içi büyüklüğünde 11 yumurta. (Bu cins kertenkelelerde yumurta sayısı 5 il 14 arasında değişir.)
Yumurtaların kabuğu kuşlarda olduğu gibi sert ve kireçli olmayıp parşömen gibi, yumuşak ve gözenekli (mesame) bir yapıya sahiptir. Bu sebepten kurumaya karşı gayet hassastır.
İleriki gelişmeleri daha iyi gözleyebilmek için tahta levhalardan, önü açılıp kapanabilen cam kapaklı bir yuva hazırlar. Yumurtaları camın arkasına bir toprak boşluğuna yerleştirir. Üstüne bir tahta parçası koyup üzerine yine toprak yığar yumurtaları kurumaktan koruyabilmek için devamlı olarak normal yer rutubetine uygun bir rutubette tutmak gerekmektedir. Bunun için 6 hafta boyunca hergün “kuluçka”nın çevresini sular. Zoologların dediğine göre genç kertenkeleler 7 ila 9 hafta sonra yumurtadan çıkarlar.
Gerçekten yumurtaların birinde bir değişiklik müşahede edilinceye kadar tam 7 hafta geçer. Kabuk üzerinde toplu iğne başı büyüklüğünde birçok su kabarcıkları görülmektedir. İki gün sonra yumurta kabuğunda bir hareket başlar. 10 dakika sonra kabukta 1 mm’ lik bir çatlak meydana gelmiştir. Buradan, evvela kırmızı renkli bir mayi -kertenkele embriyo’sunun besin maddesinin geri kalan kısmı- sızar. Hemen sonra yarık biraz daha büyür ve genç kertenkelenin karnı görünür. Bebek, küçük yumurta dişi ile kabuğu yarmıştır. Hayvan yarığı daha da büyüttükten sonra başını ve gövdesinin ön kısmını buradan dışarıya çıkarır. Bunları ön ayakları takip eder. Henüz gözleri kapalıdır. Şimdi hayvan uzunca bir istirahata çekilir. Bu birkaç saat sürer. Herhalde bu süre zarfında göbek bağı kopmakta, teneffüs organı ile kan dolaşımının atmosferik muhite intibakı sağlanmaktadır.
İstirahatı müteakip genç kertenkele vücudunun arka kısmını da birkaç saniye içinde yumurtadan tamamen çıkarır. Hemen hemen 5 santimetre uzunluğundaki gri-kahverengi renkli hayvancığın küçücük yumurta içinde yerleşip yaşaması inanılacak gibi değildir. Yumurtadan çıktıktan sonra, derhal, tıpkı yetişkin bir kertenkele gibi hareket eder. Kısa aralıklarla yuvadaki diğer kertenkeleler de yumurtayı kırmışlar ve takriben 6 saat içinde bütün kertenkele yumurtalarını terk etmişlerdir.
Dikkati çeken nokta; dişi kertenkele dışarıda açık, serbest tabiatta daima yumurtalarını bırakmak için mümkün olan en yüksek rutubet ve sıcaklığa sahip yerler arar. Yığınlar, fazla güneş ısısı alan gevşek toprak, güneş tarafından ısıtılan taşların altı, güneye bakan toprak duvarlar gibi. Çevre ısısı yumurtaların olgunlaşmasını sağlarken, rutubette kurumaya mani olur. Dişi hayvanın analık vazifesi yumurtaları böyle bir yere bırakmakla bitmekte ve olgunlaşmayı güneş ısısına bırakmaktadır. Burada bizi düşünceye sevk eden husus, acaba kertenkele, yumurtaların olgunlaşması için ısıya ihtiyaç olduğunu ve kurumaması için rutubet gerektiğini nereden bilmektedir? Acaba gizli bir yerden emir mi alıyor? “Embriyo”ların gelişme süresi yumurtanın bırakıldığı yerin ortalama sıcaklığına bağlıdır. Tam uygun, yani rutubetli ve sıcak yerlerde genç kertenkele 6 haftada yumurtadan çıkar. Daha az sıcak yerlerde yumurtlama ile yumurtadan çıkış arasında 12 hafta geçebilir.
Sık rastlanan ikinci bir “tür” orman veya dağ kertenkelesidir ki buna çayır veya bataklık kertenkelesi de denir. Bu “tür”, 2000 m yüksekliğe kadar ormanlık mıntıkalarda yaşar. Orman kenarlarındaki ışık gören yerlerde vakit geçirir ve güneşi seven bir hayvan olduğundan orada ekseri devrilmiş ağaç kütükler, taşlar üzerinde saatlerce güneşlenir.
Bu “tür”ün yaşadığı yerlerin yaz boyunca ortalama sıcaklığı diğer “tür”lerinkinden daha düşüktür. Yüksek dağlık mıntıkalarda ve soğuk ormanlık bölgelerde yumurtlanan yerin ısısının az oluşu dolayısıyla yaz ayları boyunca dağ kertenkelesi yumurtalarının olgunlaşamayıp “embriyo”nun gelişmesini tamamlayamama tehlikesi mevcuttur, işte bunun için bu tür yumurtalarını toprağa bırakmaz. “Embriyo” gelişmesini tamamlayıncaya kadar vücudunda taşır. Acaba bunu nereden öğrendi? Dişi hayvan gün boyunca sabahtan akşama kadar güneşlik yerler arar ve yumurtalarla dolu karnını güneş ısısıyla ısıtır. Yumurtalar sıcaklığın daha düşük olduğu geceleyin ısısı değişen ananın karnında tekrar soğuyacağından bu türde “embriyo” gelişimi sıcak yerlerdekinden daha uzun sürer. Dağ kertenkelesi, gelişmesini tamamlamış yavruyu dünyaya getirinceye kadar ekseri ağustosu bulur. Bebekler doğumlarında sarı renkli şeffaf bir deriye sahiptirler. Birkaç sürüngen (zhife) tipinde görülen bu alışılmamış doğum şekline zoologlar “Ovovipar” derler. Bu “yumurtadan doğuran”, “canlı doğuran” manasına gelir. Bundan dolayı dağ kertenkelesinin ilmi lisanda adı: “Lacerta vivipara” dır.
Araştırıcı, ağustos başındaki bir fotoğraf gezisinde hamile bir orman veya dağ kertenkelesi dişisini yakalamaya muvaffak olur. Onu bahçesine getirir. Hava artık soğumaya başladığından orayı bir ısı lambasıyla bütün gün ısıtır. Kertenkele bir taş üzerine uzanır ve karnını saatlerce ısıtır. Böylece takriben bir hafta geçer. Bir gün dişi hayvan sıcak yerini terk edip arka ayakları ile kaptaki gevşek toprağı kazmaya başlar. Müşahit bir saat sonra tekrar bakmaya geldiğinde yerde yeni dünyaya gelmiş 2 genç kertenkele görür. Birkaç saat içinde dağ kertenkelesi 4 yavru daha dünyaya getirir. Kuyruğunu bir daire şeklinde çevirerek yeni doğan hayvancıkları buraya koyar. Diğer tipten daha “koyu kırmızı renge sahip olup, bunlar da hemen doğumlarını müteakip hayrete şayan derecede canlı olur ve hemen yuvada oraya buraya dağılırlar. Araştırıcının misafir kertenkelesi 6 doğumla güzel bir ortalama meydana getirmiştir. Bu “tür”de bebeklerin sayısı 3 il 10 arasında değişmektedir. Yavruların vücut uzunluğu (takriben 45 mm) yavru sayısına ve annenin uzunluğuna bağlı olmayıp genç kertenkelelerin daha az, yaşlı ve gelişmiş dişilerin en fazla sayıda yavru dünyaya getirdikleri kabul edilir.
|