Dünyada yaşayan insanların hepsi esas olarak dört kan grubundan birine dahildir. Hepimizin de bildiği gibi bunlar (A), (B), (AB) ve (0) gruplarıdır. Alyuvarlarda iki çeşit enzim vardır. Aglütinojen adı verilen bu iki enzim A ve B adı ile anılır. Kanın serum kısmında ise bunlara karşı iki türlü aglütinin bulunur ve bunlar da Alfa ve Beta olarak isimlendirilir.
A ve B aglütinojeni eri, alyuvarlarda yalnız başlarına veya birlikte bulunabilirler veya hiçbiri de bulunmayabilir. Buna göre alyuvarlarında A aglütinojeni bulunanlar (A) kan grubundan, B aglütinojeni bulunanlar (B) kan grubundan, her iki aglütinojenin birlikte bulunduğu kişiler (AB) kan grubundan ve alyuvarlarında hiçbir aglütinojen olmayanlar da (0) kan grubundan kabul edilirler.
Alyuvarlardaki A ve B aglütinojenleri ile serumdaki Alfa ve Beta aglütininleri birbirine ters olarak bulunurlar. Buna göre (A) grubundan bir kişinin serumunda Beta aglütinini, (B) grubundan bir kişinin serumunda Alfa aglütinini, (0) grubundan bir kişinin serumunda Alfa ve Beta aglütinini bulunur. (AB) grubundan bir kişinin serumunda ise aglütinin bulunmaz.
Bu açıklamalardan sonra kan gruplarını şöyle sıralayabiliriz:
1— (A) grubu: Alyuvarlarda a aglüti, nojeni taşıyan bu grubun serumunda Beta aglütinini vardır. Kendi grubundan ve (0) grubundan kan alır, kendi grubu ve (AB) grubuna kan verebilir.
2— (B) grubu: Bir önceki (A) grubunun tamamen tersidir. Kendi grubu ile (0) grubundan kan alır, kendi grubu ve (AB) grubuna kan verebilir.
3— (AB) grubu: Alyuvarlarında A ve B aglütinojenleri birlikte bulunduğundan diğer grupların serumları ite kümeler halinde alyuvarların yığılmasına sebep olur ve pıhtılaşma meydana getirir. Bunun için kendinden, başka hiçbir gruba kan veremez. Kendi serumunda ise hiçbir aglütinin olmadığından her gruptan kan alabilir. Bu yüzden bu gruba "genel alıcı" adı da verilir.
4— (0) grubu: Bu grubun alyuvarlan hiçbir aglütinojene sahip olmadığından diğer grupların hiçbirinin serumundan etkilenmez, her gruba kan verebilir (genel verici). Serumunda ise iki türlü aglütinin bulunduğundan ancak kendi grubundan kan alabilir.
Kan grubu ferde ait sâbit bir vasıf olup, bütün hayat boyunca değişmeden kalır ve verasetle intikal eder.
Bir insanın vücudunda ne kadar vasıf varsa (boyu, saçı, gözü, tırnakları, iç organları, v.s..) hiç eksiksiz olarak onun hücrelerindeki kromozomlar üzerine genetik şifre olarak işlenmiştir. Kromozomlar üzerinde işlenmiş bulunan bu genetik yapıya G e n o t i p denir. Genotip'te potansiyel olarak bulunan vasıfların vücut üzerinde tezahür etmesine ise F e n o t i p denilir. Her karakter bir gen çifti ile temsil edilir. Bu gen çiftlerinin bir tanesi anadan, diğeri ise babadan gelme olup, allel genler adım alırlar ve homolog kromozomlar (eş kromozomlar) üzerinde karşılıklı olarak bulunurlar. Bir karaktere ait gen dominant (baskın veya kuvvetli) veya ressesif (çekinik veya zayıf) olarak iki halde bulunabilir. Dominant olan gen ressesif olan genin tesirini örter ve fenotipte kuvvetli olan genin temsil ettiği vasıf tezahür eder.
Bir çocukta ana ve babadan aynı vasıfa ait iki gen dominant olarak homolog kromozomlar üzerinde karşılıklı olarak gelmişlerse, bu vasıf çocukta aynen tezahür eder. Eğer bu iki genden birisi dominant, diğeri ressesif ise o takdirde çocuk bu vasıf bakımından dominant gen kimden geldiyse ona benzer. Bazen ne anaya, ne de babaya benzemeyen çocuk meydana gelmesi ise, ana ve babada gizli olarak (dedeler ve ninelerden gelmiş) bulunan ressesif genlerin çocukta biraraya gelmesindendir.
Bir fertte, herhangi bir vasıfa ait gen çiftinin her ikisi de aynı ise böyle fertlere Homozigot, farklı farklı ise (biri dominant, diğeri ressesif) bunlara da Heterozigot fertler denir. Her ikisi de Homozigot (dominant veya ressesif) olarak birbirinin aynı olan ana ile babadan meydana gelen çocukların hepsi de ana ve babalarına benzerler. Ana ile babadan birisi dominant homozigot, diğeri ise ressesif homozigot ise çocukların hepsi de dominant homozigot olana benzerler. Ana ile babadan birisi dominant homozigot, diğeri heterozigot ise çocukların genleri yine dominant homozigot olana benzerler. Ana ile babanın her ikisi de heterozigot ise kendilerine benzeyen ve benzemeyen çocukları olabilir. Ana ile babadan birisi heterozigot, diğeri ressesif homozigot ise çocukların bazısı anaya, bazısı da babaya benzer.
Yukardaki durumları sembolik harflerle kısaca izah etmeye çalışalım:
Herhangi bir vasfa ait dominant (kuvvetli) gen büyük harfle, ressesif (zayıf) gen ise küçük harfle gösterilir. Meselâ siyah göz geni, yeşil göz genine baskındır, öyle ise siyah renk meydana getirebilme geni (S) ile, yeşil göz rengi meydana getirebilme geni ise (s) ile gösterilebilir. Buna göre:
a) Eğer ana ve babanın her ikisi de siyah gözlü ise (dominant homozigot) bütün çocuklar siyah gözlü olur.
b) Ana ve babadan birisi siyah gözlü, diğeri yeşil gözlü ise:
Çocukların hepsi siyah gözlü olmalarına rağmen gizli olarak yeşil gözlülük vasıflarını da taşımaktadırlar.
c) Ana ve babanın her ikisi de siyah gözlü olmalarına rağmen heterozigot (Ss) iseler:
Hem siyah gözlü, ana ve babaya benzeyen, hem de hiçbirine benzemeyen yeşil gözlü çocuk meydana gelebilir.
Kan grupları da aynen yukarıda izah ettiğimiz şekilde ortaya çıkar. A ve B aglütinojenleri dominant (baskın), Alfa ve Beta aglütininleri ise ressesif (zayıf) vasıf olarak nesilden nesile aktarılır ve (o) ile gösterilir. İnsanların dört kan grubuna ayrılması üç türlü genin mevcudiyetinden ileri gelir (A, B, ve 0 genleri). Bu üç çeşit gen ihtimal hesaplarına göre altı şekilde birleşebilirler. Bunların üçü homozigot (AA, BB ve 00), üçü de heterozigot (A0, B0 ve AB) olabilir. Genotipin bu şekillerde olmasına rağmen A0'nın fenotipteki tezahürü A olur ve bu kişiler de (A) grubundandır. Keza B0'ın fenotipteki tezahürü de B olur ve bunların kan grubu da (B) dir. Çocuğun kan grubunun (0) olabilmesi için genotipinin (00) olması icabeder. (AB) kan grubunda ise A ve B genlerinin her ikisi de bir arada bulunur.
Aşağıdaki tabloda insanlardaki kan gruplarına ait fenotipler ve genotipler gösterilmiş ve mümkün olabilecek çocukların da fenotip ve genotipi belirtilmiştir. Kan grupları ve genetiğe ait yukardaki izahatlardan sonra devamlı olarak aklımızı kurcalayan ve çoğu kimselerin de sordukları soruyu kendimize sorup cevabını da vermeye çalışalım: "İlk atamız ve ilk validemizin birer kan grubu bulunduğuna göre, nasıl oluyor da bizlerde dört kan grubu bulunuyor?" Tablodan da görüleceği üzere ana ve baba her ikisi birden kan grubuna ait genler bakımından genotip olarak hetorozigot iseler (yani birisi Ao, diğeri de Bo), bunlar fenotipte A ve B grubu olarak tezahür ederler ki, bunların dört kan grubundan da ayrı ayrı çocuklarının meydana gelmesi ilmî olarak mümkündür. Demek ki ilk yaratılan atamız ve validemizin genotip olarak kromozomlarına bütün kan gruplarını meydana getirebilecek bir kâbiliyet yerleştirilmiş durumdaydı. Bugün de bu kabiliyet birçok insanlarda mevcut olarak devam etmektedir.
[ Ekleyen (Oltulu) | 30.10.2010 13:16:28 | Okunma : 433 ]
Oy : 0-Puan : 0
|
|