Dünyada en sık karşılaşılan hastalık zatürree/bronşittir.
Onu
ishal, HIV/AIDS ve depresyon izler (Dünya Sağlık Örgütü, 1999). Yapılan
hesaplara göre dünya üzerinde her yıl kadınların yüzde 10'u,
erkeklerinse yüzde 3-5'i klinik (yani ciddi boyutta) depresyona giriyor.
Türkiye'de
depresyon geçirme oranı kadınlarda yüzde 24, erkeklerde yüzde 3'tür.
Diğer ülkelerde de durum ciddidir: Britanya'da depresyona girenlerin
sayısı yaklaşık 3,2 milyondur (yüzde 7) ve sürekli artmaktadır.
Britanya'da 1990-2000 arasında depresyon için yazılan reçetelerin sayısı
on milyondan fazla artmıştır. Hesaplara göre, depresyonun Britanya
ekonomisine maliyeti 8 milyar pounddur; buna işe gidilemeyen zaman,
tedavi masrafları, intiharlar ve verim düşüklüğü dahildir (bu da her
kadın, erkek ve çocuk başına yılda 160 po-unda eşittir). 25 milyon
Amerikalı (nüfusun yüzde 9'u) hayatının bir döneminde klinik olarak
depresyondadır.
Avustralya'da beş yaşındaki çocuklar depresyon
tedavisi görmektedir. Bangladeş'te en yaygın hastalık açık ara ishaldir,
bunu bağırsak kurdu enfeksiyonları izler. Fakat depresyon da yüzde
3'lük bir oranla yaygın bir hastalıktır (özellikle de kadınlar
arasında).
Afrika'da depresyon, sık görülen hastalıklar
sıralamasında on birinci sıradadır; ilk iki sırada ise HIV ve sıtma yer
alıyor. Çoğu gelişmekte olan ülke kültüründe akıl hastalığına duyulan
şüpheler, teşhisin zor olduğu ve semptomların Batı'dakine nazaran daha
çok fiziksel olarak görüldüğü anlamına gelmektedir...