Öğle yemeği için. Kobaylar ya da hintdomuzları artık neredeyse hiç deney
hayvanı olarak kullanılmıyor, ama Perulular bunlardan her yıl yaklaşık
65 milyon adet tüketiyor. Ayrıca Kolombiya, Bolivya ve Ekvador'da da
afiyetle yeniyorlar. En lezzetli yerleri tabii ki yanaklarıdır.
Laboratuvar hayvanlarının yüzde 99'u fare ve sıçanlardan oluşmaktadır ve
tavşan ve tavuklar kobayların kendisinden çok daha fazla "kobay" olarak
kullanılmaktadır.
Fare ve sıçanlar, genetik olarak daha kolay değiştirilebilirler ve 19.
yüzyıl tıp araştırmalarının en çok tercih edilen kurbanları olan
kobaylara nazaran çok daha çeşitli insan hastalığına model
oluşturabilirler. 1890'larda difterinin antitoksini, kobaylar
kullanılarak bulunmuş ve milyonlarca çocuğun hayatı kurtulmuştur.
Günümüzde kobayların kullanımları aşırı duyarlılık reaksiyonu
çalışmalarında devam ediyor. Ayrıca beslenme araştırmalarında da
kobaylardan faydalanılıyor, çünkü kobaylar (primatlar haricinde) C
vitaminini kendileri sentezleyemeyen tek memelidir ve bu ihtiyaçlarını
yiyecekler aracılığıyla karşılar.
Ortalama bir kobayın ağırlığı 250 gramla 700 gram arasında değişir,
fakat Peru'daki La Molina Üniversitesi bir kiloluk kobaylar geliştirerek
ihracat pazarında rağbet görmeyi umuyor. Eti az yağlı ve kolesterolü
düşüktür, tadı tavşan etine benzer.
Peru'da hayvanların dumana ihtiyaçları olduğuna dair
andlar'dan gelen
bir inanış gereği hayvanlar mutfakta tutulur. Ve
andlar'daki halk
doktorları insanlardaki hastalıkları kobayları kullanarak ortaya
çıkarır; bir kemirgen, hasta bir insanın üzerinde gezdirildiğinde
hastalığın bulunduğu bölgede cıyaklayacağına inanılır. Peru'nun Cuzco
şehrinin katedralinde Son Akşam Yemeği'ni tasvir eden bir tabloda İsa ve
havarileri kızarmış kobay yemek üzereyken resmedilmiştir.
2003'te Venezüella'daki arkeologlar sekiz milyon yıl önce yaşamış olan
kobay benzeri çok büyük bir yaratığın fosil kalıntılarını buldu.
Phoberomys pattersoni bir inek büyüklüğünde ve ortalama evcil bir
kobayın 1400 katı ağırlığındaydi.
İngilizcede kobaylar için kullanılan "guinea pig" teriminin nereden
geldiğiniyse kimse bilmiyor. Fakat en olası açıklama, Güney Amerika'dan
çıkıp Batı Afrika'daki Guinea limanı üzerinden Avrupa'ya geldikleridir..