Margarin kimyasal işlemler sonucunda suni olarak elde edilir. Bunun için, sıvı yağlar tereyağına benzer görünüm ve tad elde etmek üzere çeşitli kimyasal işlemlerden geçirilerek katılaştırılırlar. İlk olarak 1. Dünya Savaşı'nda cephede savaşan askerlere ucuz tereyağı sağlamak amacıyla geliştirilmiş bir yöntemdir. Ancak günümüzdeki bilimsel çalışmalar bu katı yağın insan sağlığına çok zararlı olduğunu ortaya koymaktadır.
Üzerinde tamamen bitkisel bir yağ olduğu ve 0 mg kolesterol içerdiği yazsa da, margarinler kalp damar sağlığını tehdit ederler. Herhangi bir sıvı bitkisel yağ "hidrojenizasyon" işlemine tabi tutulur ve vücud ısısında erimeye hazır hale getirilir. Bu arada içerdiği doymuş yağ oranı tereyağı ile karşılaştırıldığında daha yüksek ve daha zararlı orana yükselir. Harvard Tıp Fakültesi'de yapılan bir çalışmaya göre, tereyağı ile karşılaştırıldığında margarin yemek kadınlarda kalp hastalığına yakalanma olasılığını %53 artırmaktadır.
Margarinin zararlarını özetlemek gerekirse:
• Koroner kalp hastalığı riskini 3 kat artırır.
• Toplam kolesterolü ve LDL'yi yükseltir. (Kötü kolesterol)
• HDL'yi düşürür. (iyi kolesterol)
• Anne sütünün kalitesini düşürür
• Bağışıklık sistemini zayıflatır
• Pankreasın insülin tepkisini azaltır ve şeker hastalığına yol açar.
Doymuş katı yağ oranının fazlalığının yanında, trans-yağ asidi miktarı da oldukça fazladır. Varlığı yeni farkedilen bu yağ asitleri de damar sağlığını ciddi bir şekilde tehdit etmektedir. 2005 yılından itibaren FDA tarafından paketlenmiş her gıdanın üzerinde ne kadar trans-yağ asidi ihtiva ettiğinin belirtilmesi bir şart olarak getirilmektedir. Trans yağ asitlerinin kolesterolü dolaylı olarak artırması ile damar sertliği ve koroner kalp hastalığı gelişmektedir. Görüldüğü gibi, her ne kadar üzerinde tamamen bitkisel kaynaklı olduğu ve kolesterolsüz olduğu belirtilmiş olsa da, margarin çok zararlı bir yağdır.