Bilişsel Görüş: Bilişsel görüş, rüyaların uyanıkken aklımızı kurcalayan kaygı ve düşünceleri içeren zihinsel işleyişlerin bir sonucu olduğunu düşünüyor.Diğer bir deyişle, rüyaların yalnızca bir düşünce biçimi olduğunu savunuyor. Öyle ki, rüyaların bazen gün içinde çözümünü bulamadığımız kimi soru ve sorunlara çözümler üretebileceğimiz dönemler olduğunu öne sürüyor.
Bilişsel görüşe göre rüyalar zihinsel gelişimle ilişki içerisinde.Yetişkinlerin rüyaları, çocuklarınkilere oranla daha karmaşık oluyor.
Biyolojik Görüş: Biyolojik görüşe göre uyku, belleğin güçlendirilmesinde çok önemli. Öğrenilen yeni bilgiler uyku sırasında yeniden işlenip yorumlanıyor. Bu görüşe göre, REM dışı uyku sırasında bu yeni bilgiler yeniden gözden geçirilirken, REM sırasında da eski bellek silinerek yeniden yapılandırılıyor.
Meditasyon
. Meditasyon yapan kişiler derin bir sükunet içine giriyorlar ve günlük hayattaki bilinçli düşünce akışlarını değiştirebiliyorlar. Basit bir uyarana odaklanarak -ki bu genellikle nefes sesi gibi gözden ırak bir uyarıcı oluyor- normal bilinçli düşünce akışlarına engel oluyorlar.
. Meditasyon yoluyla kişi beyin dalgalarını değiştirebiliyor, kimi zaman uyku durumunda yaydığı dalgaları yayıyor. İşte bu yüzden de fiziksel koşulları normal bir insanı oldukça zorlayabilecek yüksekliklerde bile, soğuk havaya rağmen saatlerce meditasyon yapabiliyor