Araba camlarının bir yerlerine sert bir darbe geldiğinde neden yuvarlak yuvarlak çatlaklar oluşur?
Otomobil sanayiinin ilk dönemlerinde, araba camları bildiğimiz pencere camından yapılırdı. Ancak, kaza durumlarında camın büyük parçalara ayrılarak fırlamasının ciddi yaralanmalara yol açabildiği görülünce, "katmanlı cam" tasarımına yönelindi. Şimdiki oto camları, "polivinil butiral"den yapılma saydam plastik bir katmanla birbirine yapıştırılmış iki katman halinde. Buna, "katmanlı cam" anlamında "lamine cam" da deniyor. Ayrıca, camlar "nikel sülfid" (NiS) ilave edilerek hazırlanan erimiş camın hızlı soğutulmasıyla elde edilen "sertleştirilmiş cam" türünden. Bu tür cam, şiddetli bir darbe sonucunda kırılsa dahi, büyük parçalara ayrılmak yerine, küçük parçalara ayrılıp "tuzla buz" oluyor. Parçaların ufak olmasından ve çoğunlukla aradaki plastik katmana yapışık kalmasından dolayı, yaralanma riski büyük oranda azalıyor. Orta şiddette darbeler "örümcek ağı" olarak nitelendirilen çatlak görüntülerine yol açarken, ufak darbeler karşısında oluşan minik kırıklar, darbe alanıyla sınırlı kalıyor ve plastiğe gömülerek, "çökük" bir alan oluşturuyor. Bu bölge bir bakıma, darbe sırasında, darbeye neden olan cisimle cam arasındaki temas bölgesinin izi. Zedelenen bölge bu yüzden, çoğunlukla "yuvarlak". Bazen, camın üst katmanı zedelenmiş iken, alt katmanın sağlam kalması dahi mümkün. Zedelenme etrafında yarıçapsal çatlaklar oluşmamışsa, hasar ilerlemiyor. Aksi halde, ilk anda gözle görülemeyen çatlakların, daha sonraki ısıl genleşme farklılıklarından ve mekanik salınımlardan kaynaklanan gerilim birikmeleri nedeniyle, bir iki gün içinde boydan boya ilerlemesi mümkün. Yazının kaynağı : http://www.oltulu.net Oltulu - Sınırsız Bilgi Paylaşım Platformu
|