Paranormal Olaylar
Semra Özal Anlatıyor
Bu olayı Semra Özal, gazeteci Lale Barçın'ın Paris'te yaptığı bir röportajında anlatmıştır ve Lale Barçın'ın izniyle posta gazetesinin gizemler dünyası ekinde yayınlanmıştır. "Kendimi hiç yalnız hissetmiyorum. Çünkü yalnız değilim.. Turgut bey hep benim yanımda, o hiç gitmedi. Böyle konuşunca çocuklar benim bunalımda olduğumu sanıyorlar. Bilinmeyene karşı merakım çok fazla, bu konuları araştırıyorum. Bugüne kadar bu tür yayın yapan televizyon, dergi, gazete ve kitapları yakından takip ediyorum. Orada sözü edilenlerin bir çoğunu ben bizzat yaşadım.
Turgut bey öldükten sonra apar topar İstanbul'a taşındım, Eşyalarla hiç ilgilenmedim. Turgut beyin çok sevdiği baş uçunda duran bir masa saati vardı; saat taşınma esnasında bozulmuştu. Manevi değeri benim için büyüktü, Ben de bu saati İsviçre'de tamir ettirmeyi düşünüyordum. Ertesi gece birden uyandım. Gördüğüm şey inanılır gibi değildi, ışıklar yanıp, yanıp sönüyordu. Saat ise birden kendiliğinden kurulmaya ve akabinde de çalışmaya başladı.
Yaşadığı diğer açıklanamayan olaylarla ilgili bilgi vermeyen Semra Özal "Ben bu tür konuları inceliyorum. Bir çok şeyin mantıklı ve bilimsel açıklaması var. Ruhani dünya ile bu dünya arasında kuvvetli bir bağ var" diyerek sözlerini tamamladı.
Uğursuz Elmas « Paranormal Olaylar Birçok elmas, uğursuzluklarıyla anılmıştır. Bunlar kimin eline geçene, onu felâkete sürüklediklerine inanılır. Bunlardan biri Mavi Elmas'tır. Sahiplerinden birinin adından ötürü, Hope Elması diye tanınır. 119,5 kıratlık bu eşi az bulunur elması, 1642'de Jean Tavernier adında bir Fransız gezgini Avrupa'ya getirmiştir. Elması Hindistan'da bir Buda heykelinin gözünden koparmıştı.
Bir Hintli rahip, bu davranışının kendisine uğursuzluk getireceğini söyledi. Gerçekten de uğursuzluklar birbirini kovaladı; Tavernier, elması Fransa Kralı XIV. Louis'e satmıştı. Aradan bir yıl geçmeden, Tavernier'i İspanya'da köpekler parçaladı. Fransa Kralı XVI. Louis ise elması karısı Marie Antoinette'e armağan etmişti. Onun da başına gelmeyen kalmadı.
1830'da Daniel Elias adında bir İngiliz, elması 200.000 liraya Banker Hope'a sattı. Hope. elması aldıktan kısa bir süre sonra, iflas etti. Daha sonra, çıldırarak öldü. Kanitovsky adında bir Rus prensi, bu söylentilere inanmayıp elması satın aldı, gözdelerinden soylu bir kadına armağan etti. Çok geçmeden, kadını bir başka dostu bıçakla öldürdü. Elmasın yeni sahibi Yunanlı Simon Monkaricies'ti. Açıkgöz adam, elması çok yüksek bir fiyatla, Sultan Abdülhamit'e sattıysa da, az sonra karısı, oğlu ile birlikte bir kazaya kurban gitti. Abdülhamit'in sonunu da bilirsiniz.
Böylece uğursuzluklar zinciri sürüp gitti. Devrin tanınmış kadınları bu elması takmak için birbirleriyle yarış ettiler, birçoğunun başına hiç umulmadık felâketler geldi. Son olarak Mavi Elmas'ı Yunanlı armatör Onasis'in karısı Tina almıştı. Ancak, o da hiç umulmadık bir zamanda, çok sevdiği kocasından ayrılmak zorunda kaldı. Uğursuz elmas şimdi Amerika'da bir müzededir.
Dixon ve Kehanetleri Ünlü Filozof Leibniz'e göre her fert, gelecekteki olayların varlığını, kendi mevcudiyetinin derinlerinde hisseder ve bilir. Bu görüşü, çağımız Parapsikologları temel olarak ele almışlardır. Yapılan bütün geleceği bilme çalışmalarında, gelecekten bilgi verebilenlerin bulunduğu görülmüşse de, bu bilgiler ışığında geleceği değiştirebilen hiç bir kimsenin çıkmadığı da ayrı bir gerçektir. Bir örnek verelim...
Amerikalı Kahine Jeane Dixon, Başkan J.F. Kennedy'nin ölümünü 1952 yılında girdiği bir trans sırasında açıklamıştır. Ancak isim vermemiş suikasta uğrayacak kişinin ayrıntılı bir tarifini yapmıştı... Gelecekteki suikastın kurbanı olacak adamın mavi gözleri ve kumral saçları vardı. Genç ve mevki sahibi bir adamdı. Demokrat Parti'den 1960 yılında seçilecekti ve devlet hizmeti sırasında feci bir şekilde öldürülecekti. Onun bu kehaneti, 13 Mayıs l956'da "Parade Dergisi"nde yayınlandı.
John Kennedy 1960 seçimlerini kazanınca bu kehanet yeniden gündeme geldi. Çünkü suikasta uğrayacağı söylenen kişinin tarifine, inanılmaz bir şekilde Kennedy'nin uyduğu farkedildi... Dixon durumun zaten farkındaydı... Kennedy'yi defalarca uyardı. Ancak ona inananların sayısı oldukça azdı. Ciddiye alınmadı... Dixon adeta geleceği değiştirmek için elinden gelen her türlü uyarıyı yapmaya çalıştı ama geleceği değiştirmek imkansızdı... Ve korkunç gün hızla yaklaşıyordu...
6 Nisan 1967'de W. Daily News Gazetesi'ne verdiği bilgide, Senatör Robert Kennedy'nin başına korkunç bir şey geleceğinden söz ediyordu. Bunun üzerine "bu bir kaza mı?" diye kendisine sordular. "Hayır daha beter bir şey olacak... Silahla vurulacak" dedi...
9 Nisan 1968 yılında bir akşam yemeğinde ise misafirlere: "Robert Kennedy, ateşli bir silahla vurulacak. Olay bir komplonun sonucu değil, kişisel bir eylem olarak, kısa boylu bir çocuk tarafından işlenecektir."
1963 sonbaharında Kennedy öldürüldüğünde haklı çıktığı görüldü ama artık iş işten geçmişti... Dixon'un gerçekleşen başka kehanetleri de vardır. Örneğin Zenciler'in lideri Martin Luther King'in öldürüleceğini, 1967 yılında bir uzay kapsülünün yanacağını ve içindeki Astronotlar'ın öleceğini de çok önceden haber vermişti...
1969 yılında New York'da yayınlanan "Hayatım ve Kehanetlerim" adlı kitabında, gelecekteki olaylarla ilgili önemli kehanetlerini kaleme almış ve kamuoyuna duyurmuştu..
Yazının kaynağı : http://www.oltulu.net
Oltulu - Sınırsız Bilgi Paylaşım Platformu
|