-

               
  v   Şiir Defteri
  v   Klipler/Videolar
  v   Resimler
  v   Müzik/MP3
  v   Yemek Tarifleri

Kullanıcı : Şifre : Güvenlik :203577 Hatırla : Gizli :

  Oltulu - Sınırsız Bilgi Paylaşım Platformu Forum || HER TELDEN YAZILAR
   Omay (Umay) ve Ayzıt

Oltulu
[Genel sorumlu]



Mesaj sayısı : 208
Giriş sayısı : 1339
Konu puanı : 0  Toplam P : 4
Konuya Puan ver
Üye bilgileri

Resimler Sadece üyeler görebilir!.. Bu siteye kısıtlamasız erişmek ve daha sonraki sayfalarda bu uyarı ile karşılaşmamak için şimdi üye olunuz veya daha önce üye olduysanız yan taraftaki giriş panelini kullanarak giriş yapınız.

Omay (Umay) ve Ayzıt

Omay

Omay (Umay), Eski Türklerde anneleri ve çocukları koruyan, olumlu nitelikleri bulunan bir ruhtur. Yir-Sub'un (Yer-Su; yerin ve suların ruhları) Türk topluluklarına yardım etmesi gibi Omay da yalnızca çocukları değil, bütün Türk boylarını koruyan, onlara kut veren bir varlıktır. Bundan ötürü Omay, Kırgız Türklerine göre bol ürün almaya, mal-mülkün artmasına da yardım eder.

Her şeye yaşam veren Güneş'in de Omay'la ilgisi vardır. Güneş'in sarı rengi yüzünden Türk boylarında Omay'a, Sarı Kız da denilmektedir. Omay'a Sarı Kız denilmesi, Balıkesir'de Kazdağ yöresinde yaşayan Türkmenlerin Sarı Kız Efsanesi
'ne açıklık getirir. Bu efsanedeki Sarı Kız adı, sarışın olan bir kıza değil büyük olasılıkla Omay'ın korumasında olan bir kıza atıfta bulunmaktadır. Buna bağlı olarak da "Sarı Gelin" türküsündeki gelin sözcüğü, sarışınlığa değil sarı-ışık-Güneş'le ilişkilendirilen, çocuk ve kadınların koruyucusu Omay'a işaret eder. Omay, Güneş'in ısı vermesine bağlı olarak, ateş ve ocak kültleriyle de ilgilidir.

Türk efsane, masal ve öykülerinde ay erkek, güneş de dişi olarak düşünülür. Bu düşünce Omay kültüyle ilgilidir. Çünkü -yukarıda da değinildiği gibi- dişi bir rûh olan Omay'ın, Güneş'le bağlantısı vardır. Bundan ötürü, Anadolu Selçuklu mimarisine ait kimi örneklerde erkek ve kadını temsil eden daire ya da ışınlı daire içinde Ay (hilal) ve Güneş kabartmaları bulunur.

Kaşgarlı Mahmut'un eseri "Divân-ü Lügât-it Türk"te de kendisine değinilen Omay hakkındaki en eski yazılı belgeler, Orhun Anıtları'dır. Tonyukuk Yazıtı'nın ikinci taşının batı yüzündeki 2. ve 3. satırlarda, düşmanın çokluğu karşısında geri dönmek isteyenlere Bilge Tonyukuk'un verdiği yanıtta, Omay şu biçimde anılır:

"Altun yışıg aşa keltimiz, İrtiş ögüzüg keçe keltimiz. Kelmişi alp tidi, tuymadı. Tengri, Omay, ıdık Yir Sub basa berti erinç. Neke tezer biz?"

"Altın (Altay) dağını aşarak geldik, İrtiş ırmağını geçerek geldik. Buraya dek gelenler geliş zor dedi, ama zorluk da duymadı. Sanırım Tanrı, Omay, kutsal Yer Su ruhları bize yardımcı oldular. Niye kaçıyoruz?"

Tonyukuk'un bu konuşmasından sonra Kök Türkler, düşmana saldırıya geçerler ve savaşı kazanırlar.

Köl Tigin Yazıtı'nın doğu yüzünün 31. satırında ise, Omay'dan şöyle söz edilir:

"Omay teg ögüm katun kutınga, inim Köl Tigin er at bultı. Altı yegirmi yaşınga, eçim kagan ilin törüsin ança kazgandı..."

"Omay gibi annem hatunun kutu sayesinde, küçük erkek kardeşim Köl Tigin erkek adı elde etti. On altı yaşında, amcam kaganın ilini (=devletini) töresini şöyle kazandı..."

Köl Tigin Yazıtı'ndan alınan bu satırlarda kaganın karısı (dolayısıyla Bilge ile Köl Tigin'in annesi), Omay'a benzetilmektedir. Kutunu Omay'dan alan Katun (hatun, kraliçe) onun yardımıyla Köl Tigin'i doğurmuş, Köl Tigin de bu kut sayesinde erkeklik adını kazanmıştır. Bu anlatımlardan, Omay'ın kadın ve çocuklarla ilgili bir varlık olduğu açıkça anlaşılmaktadır.

Omay, Orhun Anıtları'nda dişi bir rûh olarak anılırken, 1. Altın Köl Yazıtı'nda beg (beğ) olarak geçer. Bunun nedeni Türkçe sözcüklerde dişil-eril ayrımının olmamasıdır. Öz Türkçe adlar; erkeklere de, kadınlara da verilebilir.

Anadolu'da dâhil olmak üzere günümüz Türklerinin yaşadığı yerlerde görülen, pınar başlarındaki ağaçların dallarına Tanrı'dan çocuk dilemek üzere küçük bez salıncak ve beşiklerin asılması, İslamiyet öncesi Omay kültünün izleridir. Bu gelenek, Omay inancının yer, su, ağaç, ölüm kültleriyle ilişkili olduğunu vurgular.

Eski Türklerden kalma yontu ve kaya resimlerinde Omay'a ait olduğu ileri sürülen tasvirler bulunur. Kök Türk çağından kalma kalma kimi yontular, Kazakistan'ın Taraz (Cambul) kentindeki bölge müzesinde bulunan kaya resmi, Kök Türklerden kalmış olan Kudirge kaya resimlerinden büyük boyutta yapılmış olanı Omay olarak tanınmış ve saygı görmüştür. Günümüzde Orta Asya'da, nazarlık olarak kullanılan Omay tasvirli dokumalara da rastlanmaktadır.

Orta Asya'da Çulışman ırmağı yakınlarında bulunan Kudirge kurganlarının Kök Türklerle ilgili olan katlarında bulunan tasvir, kimi araştırmacılara göre Omay'ı betimlemektedir. Bu tasvirde, ortada kürklü bir kişi vardır. Bağdaş kurmuş, ellerini önünde kavuşturmuştur. Kulaklarından uzun küpeler sarkmakta, başında sivri ve üç dilimli bir başlık bulunmaktadır. Solunda, yine kendisi gibi kürklü ve küpeli bir kimse oturmaktadır. Bunların sağında üç atlı atlarından inmiş, kadının karşısında diz çökerek ona saygı göstermektedirler. Atlarından inmiş atlıların arkasında da büyük boyutta çizilmiş bıyıklı bir kişi vardır. Kimilerine göre küpeli ve kürklü olan kadın Omay'ı tasvir etmektedir. Ama bu küpeli kişinin erkek olması da muhtemeldir. Çünkü, Kök Türkler zamanında erkekler de küpe takmaktaydı. Bu tasvirin ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmemekle birlikte Kök Türk Devleti'nin kurulduğu sıralarda (6.yüzyıl) yapılmış olması muhtemeldir.

Omay inancı günümüzde Altay ve Sibirya Türkleri arasında yaşamaktadır. Bu Türk topluluklarındaki inançlara göre Omay, her zaman çocukla birliktedir. Omay çocuktan uzun süre ayrılırsa, çocuk hastalanır. Omay'ın çocukla birlikte olmasının belirtisi, çocuğun uykuda gülmesidir. Ağladığında, Omay gitmiş demektir. Çocuk hastalandığında, Omay'ı getirmesi için kam çağrılır.

Omay'ın çocukları ve anneleri korumasıyla ilgili olarak onun, loğusa kadınlara kötülük yapan Al Karısı / Albastı'nın 
(Albıs) düşmanı olduğu fikrini savunan Türkologlar da vardır.

Omay ve Ayzıt

Resimler Sadece üyeler görebilir!.. Bu siteye kısıtlamasız erişmek ve daha sonraki sayfalarda bu uyarı ile karşılaşmamak için şimdi üye olunuz veya daha önce üye olduysanız yan taraftaki giriş panelini kullanarak giriş yapınız. Ana Türk topluluğundan milattan çok eski dönemlerde kopup ayrılmış olan Saha (Yakut) Türklerinde Omay benzeri bir rûh vardır ve Ayısıt ya da Ayzıt olarak adlandırılmaktadır. Yakutlar onu Kotun (katun, hatun, kraliçe) olarak anarlar. Ayzıt, bazı Yakut rivayetlerinde Gök Tanrı'nın karısı olarak geçer. Ayzıt, güzelliği simgeler. Eski Yunanlıların Afrodit'ine benzer ama onun gibi fuhşu değil namusu temsil eder. Bir kadın doğum yaptığında Ayzıt tarla, çiçek ve yemiş perilerini yanına alarak kadının yanına gider. Bu periler üç gün, üç gece loğusanın yanında kalarak ona hizmet ederler. Ayzıt, cennetteki Süt Ak Göl'den getirdiği damlayı yeni doğmuş çocuğun ağzına damlatır ve bu damla çocuğa ruh verir. Çocuk süt damlası ile kut'landıktan sonra Ayzıt perilerini alıp gider. Ayzıt ancak namusunu koruyan kadınların loğusalığına gider; namussuz kadınlara asla gitmez.

Abdülkadir İnan'ın anlatımından Yakutların inancında birden çok Ayzıt olduğu anlaşılır. Abdülkadir İnan, "Şamanizm" adlı eserinde Ayzıt hakkında şu bilgileri verir: "Ayısıt; yaratıcı, bereket ve refâh sağlayıcı dişi rûhların zümresine denir. Bunlardan kimileri, kadınları ve çocukları; kimileri de, dişi hayvanları ve hayvan yavrularını korurlar. Ayısıtlar, dağınık halde bulunan hayat unsurlarını birleştirir ve kut yaparlar. Bu kut denilen nesneyi ana karnındaki çocuğa üfleyip ona can verirler. Gebe kadınla,r daima bu rûhların himayesinde bulunurlar. Kuğu kuşları Ayısıtlar'ın timsâli sayıldığı için bu kuşlara dokunulmaz. Yakutların inanışlarına göre Ayısıtlar, gökten gümüş tüylü ak bir kısrak suretinde inerler. Yele ve kuyruklarını kanat gibi kullanırlar. İnsanları koruyan Ayısıtlar, yaz günlerinde güneşin doğduğu yerde, hayvanları koruyan Ayısıtlar da kış günlerinde güneşin doğduğu yerde bulunurlar. Yakut kızları Ayısıt, adına tangara yapıp yataklarının altında saklarlar. Kısır kadınlar, çocuk vermesi için Ayısıt'a dua ederler. Gebe kadınlar, doğum zamanı yaklaştığında oda ve evlerinin çevresini temiz tutmağa çalışırlar. Komşu çocuklarına ve hayvan yavrularına karşı şefkat gösterirler, onları doyururlar. Çünkü, Ayzıt gelince herkes güler yüzlü ve şen olmalıdır.


--------------------

 

       Aradığınız "BİLGİ" İse; Oltulu.com Size Yeter...

 

 

27.08.2010 09:54:16
                               Oy : 0-Puan : 0

     

Forum son 5 K. & Benzer K.
Açan
Forum istatistikleri
Omay (Umay) ve Ayzıt..
Oltulu
Forumdaki 1 Kategoride 3 Forum var, Bu forumlara açılan 206 Konuya 8 Cevap yazıldı..
Üye :  Konuk : 25 Toplam : 25 Rekor :
Aktif Üyeler  Aktif üye yok..
Genel Sorumlu - Yönetici - Forum Yöneticisi - Editör - VIP Üye
İyiki Doğdunuz Nice yıllara.. Bugün Doğan yok!

: 0,05