Resimler Sadece üyeler görebilir!.. Bu siteye kısıtlamasız erişmek ve daha sonraki sayfalarda bu uyarı ile karşılaşmamak için şimdi üye olunuz veya daha önce üye olduysanız yan taraftaki giriş panelini kullanarak giriş yapınız.
Çay yapmak kadar,içmek de bir sanattır...
"Çay, dünyanın gürültüsünü unutmak için içilir." der Çinli bir filozof...
Dünyanın gürültüsünü unutmak için yapılan bir eylemin rastgele, özensiz ve sıradan olmaması gerektiği düşünülürse eğer, çayı ruh banyosu kılabilmek için seçiminden yapımına, yapımından içimine çaya titizlikle eğilmek, tabiri caizse çayın sanatına gönül vermek gerekir...
Çay içmek başlı başına bir keyif işidir. Ama her keyif gibi dünyanın hızına ayak uydururkenki koşuşturmacada soluklanma gereksiniminden doğar. Bu bağlamda çay da her tür keyif gibi bir gerekliliğin ürünü olarak karşımıza çıkmaktadır. Çeşitli toplumlarca yüzyıllar öncesinden günümüze dini ve manevi bir araç olarak taşınabilmenin yanısıra çay, bugün tüm insanlık tarafından özümsenmiş, evrensel çerçevede dünyevi bir meditasyon için en iyi yol arkadaşı olarak kabul görmüştür.
Etrafımızda dönüp duran bizden ayrı paralel dünyaların telaşesinden sıyrılıp kendimize dönme vakti geldiğinde bilinen en sade, en eski ve en soylu insan keşfi içecek olarak tanımlanan çay yardımımıza yetişecektir. Görmek isteyen gözler için dış dünyayı kendi ruh halimizin yansıması olarak fincana yansıtacak olan çayla yolculuğumuzda hem kendimize zaman ayırmanın huzurunu hem de keşfinden bu yana araştırılagelen yararları ile iksirleşen çay lezzetini tadacağız...
Çayı İksir Yapan Yararları:
Kolesterol seviyesini düşürdüğü uzmanlarca kanıtlanmıştır.
Çinko içeriğiyle tadım hücrelerindeki tat alma bozukluklarını önler.
Susuzluğu giderir, karaciğeri temizler ve yeniler.
İçerdiği florid nedeniyle diş çürüklerini önleyici etkiye sahiptir.
Doku sertleşmesini ve damar sertliğini tedavi eder.
İçerdiği flavonollar ile tansiyonu düşürür ve kan damarlarının bağışıklığını artırır.
Sapon içeriğiyle vücuttaki zararlı maddeleri yok eder, iltihaplanmayı önler.
İçerdiği bileşik şekerler ile kan şekerinin yükselmesini önlediğinden diyabet hastalarına önerilmektedir.
İçeriğindeki C ve E vitamini ile karoten maddesi sayesinde kan kanserine karşı bağışıklığı artırır, kısırlığı önler.
Kuru çay yaprağının içerdiği polifenoller sayesinde kan basıncındaki artışları geciktirir, gıda alerjisini önler.
İçerdiği mineral maddeler ile vücuttaki mineral dengesini kurulmasında sudan daha etkili bir rol oynar.
% 2-4 oranında kafein içeriğiyle metabolizmayı ve merkezi sinir sistemini uyarır, ruhsal rahatlık verir, dinlendirici ve konsantrasyon artırıcı etki yapar, kalbi güçlendirir, astımı önler.
Böbreklerin daha iyi çalışmasını sağlar. Çaydaki teobromin ve teofilin maddeleri idrar sökücü özelliği ile böbreklerin düzenli çalışmasını sağlar.
Çay banyoları, sıcak çay kompres ve pansumanları göz ve ciltteki bazı rahatsızlıkları giderir, kaşıntı ve egzama ile uzun dönemde sedef hastalığının tedavisinde rol oynar.
İnsan fizyolojisi ve psikolojisi üzerindeki kayda değer olumlu etkilerinin ışığında çayın, dünyaca ünlü Avusturyalı şair Peter Altenberg tarafından henüz 1913 yılında " ruh banyosu" olarak tanımlanması şaşırtıcı olmayacaktır. Nasıl ki yediğimiz, enerji aldığımız besinler vücudumuzun, kulaklarımızdan girip bütün varlığımızı saran müzik ruhumuzun gıdasıysa; çay da benliğimizi önce kendisi sonra tarih içinde büyülü yolcululuklara çıkartıp bulanıklıklardan arındıracaktır. Ruhuna seslenen bestecinin seçimi gibi çay seçimi de zamanın akışı içinde birey olarak kişi tarafından bulunacaktır. Çay bitkisinin çeşitliliği ve diğer bitkilerle kombinasyonlar üreterek yeni yeni sunumlarının gerçekleştirildiği düşünülürse, elbette ki bu süreç emek ve zaman gerektirecektir. Elbette ki kişiye en uygun çay, çay keyfini ruh banyosu olmaya en yakın kılacaktır.
Belli Başlı Çay Çeşitleri
Assam: 1800'lü yıllarda Hindistan'ın Assam bölgesinde İskoçyalı Robert Bruce tarafından bulunmuş koyu renkli, güçlü ve keskin kokulu bir çaydır.
Beyaz Çay: Çaylar arasında en fazla antioksidan içeren çay bu özelliğini üretim aşamasında az işlem görmesine borçludur. Yeşil çaylardan farklı özelikleri dem rengi ve yeşil çayın otsuluğundan uzak kavunsu hoş tadıdır.
Darjeeling: Nepal yakınlarında deniz seviyesinden çok yüksek dağların doruklarında yetişen çay çeşidi, dünyanın en kaliteli çayları arasında yer alır. Tadı frenk üzümüne benzetilen çay, bu özelliği ile 'çayların şampanyası' ünvanını almıştır.
Earl Grey: Darjeeling, Assam ve Seylan çaylarından biriyle bergamot yağının karışımıdır.
English Breakfast: Güne dinç başlamak için Hindistan ve Seylan çaylarının karışımından elde edilen güçlü bir harman çaydır.
Gunpowder: Hafif aromalı bir tür yeşil Çin çayıdır. Ayırt edici özelliği toplandıktan sonra bitkisinin yapraklarının sıkı sıkıya sarılarak üretilmesidir.
Jasmine: Yasemin çiçekleri eklenmiş tercihen yeşil ya da yeşil-siyah çay karışımıdır.
Meyve Çayları: Çeşitli bitki ve meyvelerle tatlandırılıp içimi kolaylaştırılan hoş aromalı çaylardır. Meyve çayları karanfilden naneye, elmadan böğürtlene günden güne genişleyen yelpazesiyle çaya yeni aroma alternatifleri getirmektedir.
Pouchong & Oolong: Çin veya Tayvan mahsulü aroması şeftaliyi andıran yumuşak bir tür yeşil çaydır.
Seylan: Sri Lanka ürünü çaylara verilen genel isimdir. Ne kadar yüksekte yetişirse o kadar kaliteli olan çay, hoş kokulu ve aromalı tadıyla ünlüdür.
Çayı Tatma Sanatı
Çay seçiminde en önemli faktör, çayın tadımıdır. Tıpkı şarap gibi, çay tadımı da başlı başına bir sanat olarak kabul edilmektedir. Çünkü çayın tadı oldukça kompleks bir duyumsamaya dayanır. Üst, orta ve alt aroma profillerinden oluşan çay 2 duyunun bileşimiyle algılanır. Dil ve dilin üzerindeki duyu hücreleriyle algılanan tadı ve koku reseptörlerince duyumsanan aromasıyla bir bütün oluşturan çay tadımında bu iki duyunun yanısıra etkili dört fiziksel detay göze çarpmaktadır:
Ağız duyusu: Çay, öncelikle ağızda yarattığı duyu ile değerlendirilmelidir. İyi bir çay öncelikle ağızda kuruluk hemen arkasındansa kayganlık yaratacaktır.
Sıcaklık: Çayın sıcaklığı doğrudan aroma elementlerinin etkisini etkileyeceğinden çay tadımında çayın sıcaklığı çok önemli bir fiziksel unsurdur.
Demleme methodu: Aroma ve tat elementlerinin suyu içinde etkin bir şekilde çözünürlüğü ve buhar basıncı çayın yapılışı ile direkt ilintilidir.
Kişisel özellikler: Çayı tadan kişinin fiziksel durumu (fizyolojik ve zihinsel faktörler ile genel sağlık ve yaş faktörleri gibi) çayın tat ve aromasının duyumunun keskinliğini belirleyici faktörlerdir.
İyi Bir Çay Demlemek İçin
Günlük hayatın yoğunluğundan ve hızından ötürü "Su kaynatılır, çayın üzerine dökülür, demlenince içilir..." şeklindeki tariflere indirgenen çay yapım işlemi, çay tatmada etkin faktörler göz önüne alınarak değerlendirildiğinde; karşımıza çay demlemenin altın kuralları çıkmaktadır. Bunlar şöyle özetlenebilir:
Taze, yumuşak, kireçsiz ve soğuk su kullanmalı.
Çay, nem ve harici kokulardan etkilenmeyecek şekilde kuru ve hava almaz bir kaptan saklanmalı.
Daha iyi bir demleme ısısı elde etmek için demliği ısıtmalı.
Çayın ölçüsüne dikkat etmeli; beher bardak için ortalama bir çay kaşığı dolusu çay ideal ölçü alınmalı.
Su tam kaynama noktasında iken suyu demliğe eklemeli.
Tüm lezzetin açığa çıkabilmesi için çayı en az 5-7 dakika beklemeli.
Eğer çay süt ile içilecekse, daha iyi bir karışım için fincana çaydan önce süt eklenmeli.
Demlenen çay yarım saat içinde içilmelidir.
Elbette ki çayla kusursuz bir ruh banyosu için iyi demlenmiş çay da yeterli olmayabilir. Bütün sanat dallarındaki gibi eser bir bütündür ve parçalar tamamlanmadan hiçbir şey ifade etmeyebilir. Bunun için çayı demlemek kadar zevke hitap eden bir şekilde sunmaya, sunmak kadar tatmaya, tatmak kadar tadını çıkarmanızı sağlayacak sohbet ve lezzetlerle süslemeye de bir sanatçı estetiği ve inceliğiyle eğilinmelidir.
--------------------
Aradığınız "BİLGİ" İse; Oltulu.com Size Yeter...